Kendinin en iyi versiyonu derken popüler kültürün ve pazarlama kültürünün oluşturduğu anlamların dışına çıkarsak. Kendinin en iyi versiyonundan ben şunu anlıyorum: kendini en iyi dinlediğin, kendini her halinle kabul ettiğin zorbalamadığın insan olarak var olmanın ve yaşamanın hakkını vermeye çalıştığın bir dönüm noktası olarak görüyorum.
Çok haklısınız. Ben de son yazımda The Substance ve mesajı hakkında tartışırken aynı noktaya değindim hatta.. herkes en iyi versiyonumuz olmaya çağırıyor ve bunlar hiç sürdürülebilir ve mantıklı değil. Hepsi bir yana genellikle hep dış görünüşümüz, bedenimiz, nasıl algılandığımız ve bahsettiğiniz gibi branding yapmaya odaklı.. yani yine samimi bir kendini kabullenme ve sevme hali yok. Aksine kendini topluma sevdirme üzerinden ilerleyen bir felsefe.. hoş oldu denk gelmesi. elinize sağlık🤍
Sosyal medyadaki motivasyon hesapları, mindset guruları ve …nın 10 kuralı kitapları. Hepsi beni boğuyor. Böylesine taktiksel bir yaşamın hayali bile korkunç.
Çok çok çok güzel bir yazı! Öyle ki okurken gözlerim doldu. Son dönemde bizi kitle olarak gözüne kestirip "her şeyin en iyisini", hatta "nihai amacımızı" bize pazarlamaya çalışan; kapitalist sistemde bireyselleşmemizi (örgütlenmeme, rekabet amaçlı hareket etme) ve daima motive hissetmemizi, bu yolla da her zaman daha verimli, daha verimli çalışmamızı (erken kalkmak tabii ki olmazsa olmaz) sağlama amacı güden herkes ve her şeye bir an uzaktan bakmak. Gürültüyü susturup kendimizi dinlemek. Asıl ihtiyacımız olan da bu. Kalemine sağlık. :)
Sonunda bu konuya değinen birini görmek beni mutlu etti. Dediğiniz gibi son zamanlarda sürekli "kendinizin en iyi hali olun" söylemleri çıkıyor karşımıza. Sanki biz şu an kötüymüşüz de daha iyi olmak için belirtilen fix şeyleri yapmak zorundaymışız gibi... halbuki sabah saat kaçta kalktığım ya da kaç saat spor yaptığım değil kendi mutluluğum ve huzurum benim iyi olup, olmadığımı belirler.
Bence hayatta en önemli şey kendini mutlu hissettiğin halini bulmak bütün mesele bu 🥰🤗 en iyi versiyon altı baya açılması gereken bir konu. Kişiye göre olaylara göre değişir. Mutlu olduğun halini bulabilmek o işi yapıyor olabilmek bence peşinden koşulması gereken hal o hal. En mutlu olduğumuz işleri ve halleri bulan olalım inşallah🙏🏼💖
Aslında bu cümle duyulduğunda bence anlaşılması gereken; insanın ne olursa olsun canlı bir organizma oluşu ve bundan ötürü kendine has gereksinimleri olduğu, bu gereksinimler sağlandıkça da ‘en iyi versiyon’ denilen kavramın var olduğu olmalıdır. Çünkü günün sonunda, özellikle ‘fiziken’ sağlıklı olmak ya da bunu olabildiğince optimum tutmak beynen de pozitif karşılanacağı için, o anın içinde aslında bahsedilen en iyimizde olacağız. Tabii ki bu herkes için genel olmakla birlikte,(insanın özü ve sağlık temasında olması gereği), bahsettiğiniz önerilen çoğu şey baskı kurmaktan başka bir şeyi pekte temsil etmiyorlar.
herkesin yolculuğunun farklı olduğunu ve 'parlama' zamanımı bulmamın geç olmasının beni yetersiz hissettiren bir şey olmaması gerektiğini sürekli kendime hatırlatıyorum. kalıplara uymamak veya kendimizi tanırken herkesin alıştığı yolların dışına sapmak bizi eksik biri değil aksine kendini bulmayı arzulayan bir kimse yapar. bu yazıda kendime bunları bir kez daha hatırlatmış oldum. teşekkür ederim :)
makine değil insan olduğumuzun farkına varmakta kişisel gelişimimize olumlu katkı sağlar diye düşünüyorum. benim de 2025 için "kendimin en iyi versiyonu olmak" kadar zor olmasa da birkaç bireysel hedefim var... bakalım kaçı gerçekleşecek :) kaleminize sağlık.
Merhabalar, sinir sistemi güçlendirme, esnek dayanıklılık ve farkındalık üzerine çalışan biri olarak bizim çalışmalarımızın ana odağı "topluluk oluşturmak"tır. Bunun için çok çabalıyoruz. Aldığım eğitimler, çalışmalarım, grup terapilerine ve psikodrama atölyelerine katılışım hep bu yüzden. Burada yeniyim o yüzden yazılarımdan göremezsiniz ama sosyal medyada ben ve benim gibi eğitmenler resmen bunu haykırıyoruz ve ülkemizde topluluk oluşturmak çok kolay olmuyor. Sanırım diğer dediğiniz şeyleri de yapıyorum. :) Sabah erken kalkmalar, su içmeler, "kendi en iyi versiyonun olma"dan aslında farkındalık ve şefkatle içindeki iyiyi parlatmalar, bir topluluğun içinde kırılgan olmayı araştırmalar... Zira paket olarak hepsi beraber geliyor. Aslında erken kalkmanın da dopamin seviyemizi ayarlamakla ve hormon dengemizle alakası var. Ama saati farklı işleyenleri de anlayabiliyorum... Şahsi amacım kimseyi kötü hissettirmek değil, ilham olmaktır. Genel görüşümü yazmak istedim. Sevgiler
Merhaba 😌 bu yazıda aslında sabah kalkanlar ya da kendilerine uygun bir rutin bulan insanları eleştirmiyorum. Derdim bunu reçete gibi pazarlayanlarla. Yani işte 3 ayda hayatını değiştir, yeni yıla en iyi versiyonunla gir. “That girl” ol gibi gibi bir sürü içerik var. Ve kendimize ne iyi geldiğini düşünmeden kısa yol gibi o içerikleri tüketip esas ihtiyacımız olan şeyleri göz ardı ediyoruz. Bizden sürekli verimli, sürekli daha iyi halimiz olmamız bekleniyor. Bunu da ne gerçekçi ne de sürdürülebilir buluyorum. 1 ay o reçeteyi uygulayıp sonra en ufak bi aksamada çok düşen insanlar tanıyorum böyle hissetmesek keşke. Sizin topluluk oluşturma adına çalışmalar yapmanıza çok sevindim keşke daha çok olsa ve daha görünür olsa bu çalışmalar. Hepimizin beraberliğe çok ihtiyacı var.
Tam burayı bir boomer gibi keşfederken cevap gelmesine çok sevindim! O konulardan ben de çok muzdaribim. Aslında konu şöyle maalesef (kişisel yaşadığım deneyim): Bu şekilde pazarlanmadığında insanlar sunduğumuz çalışmalara katılmıyorlar... Bunları bazıları çok başarılı pazarlıyor, ben onlardan değilim. Biraz daha ortaya karışığım. Umarım bir gün o çıtayı yükseltmeden kendimize bakabileceğimiz konusunu daha iyi anlatırız ve pozitif psikoloji odaklı grup çalışmalarımız dikkati çekerek yayılır. Buradan tanıştığımıza çok memnun oldum, sevgiler
Nasıl güzel geldi bu yazı bana, anlatamam! Kendimizin en iyi versiyonu olmak için harcayacağımız enerjiyi "kendine ait bir oda" (Virginia woolf) veya "ev" (Kurtlarla Koşan Kadınlar) bulmaya harcasak eğer, zaten bu tür tuzaklara düşmeyeceğiz. Neyse ki farkındalığımız ve farkındalığımızı yaşayan başka kadınlar. Kalemine sağlık.
"O tüm reçetelerin aksine bana bu sene iyi gelen şeyler spor, beslenme ya da sabah kalkmak değildi. Bir yere ait olmak, duymak ve duyulmak, anlaşılmak, paylaşmak iyi geldi. Bağ kurmak."
Kendinin en iyi versiyonu derken popüler kültürün ve pazarlama kültürünün oluşturduğu anlamların dışına çıkarsak. Kendinin en iyi versiyonundan ben şunu anlıyorum: kendini en iyi dinlediğin, kendini her halinle kabul ettiğin zorbalamadığın insan olarak var olmanın ve yaşamanın hakkını vermeye çalıştığın bir dönüm noktası olarak görüyorum.
Çok haklısınız. Ben de son yazımda The Substance ve mesajı hakkında tartışırken aynı noktaya değindim hatta.. herkes en iyi versiyonumuz olmaya çağırıyor ve bunlar hiç sürdürülebilir ve mantıklı değil. Hepsi bir yana genellikle hep dış görünüşümüz, bedenimiz, nasıl algılandığımız ve bahsettiğiniz gibi branding yapmaya odaklı.. yani yine samimi bir kendini kabullenme ve sevme hali yok. Aksine kendini topluma sevdirme üzerinden ilerleyen bir felsefe.. hoş oldu denk gelmesi. elinize sağlık🤍
Sosyal medyadaki motivasyon hesapları, mindset guruları ve …nın 10 kuralı kitapları. Hepsi beni boğuyor. Böylesine taktiksel bir yaşamın hayali bile korkunç.
Çok çok çok güzel bir yazı! Öyle ki okurken gözlerim doldu. Son dönemde bizi kitle olarak gözüne kestirip "her şeyin en iyisini", hatta "nihai amacımızı" bize pazarlamaya çalışan; kapitalist sistemde bireyselleşmemizi (örgütlenmeme, rekabet amaçlı hareket etme) ve daima motive hissetmemizi, bu yolla da her zaman daha verimli, daha verimli çalışmamızı (erken kalkmak tabii ki olmazsa olmaz) sağlama amacı güden herkes ve her şeye bir an uzaktan bakmak. Gürültüyü susturup kendimizi dinlemek. Asıl ihtiyacımız olan da bu. Kalemine sağlık. :)
Çok teşekkür ederim ❤️
Sonunda bu konuya değinen birini görmek beni mutlu etti. Dediğiniz gibi son zamanlarda sürekli "kendinizin en iyi hali olun" söylemleri çıkıyor karşımıza. Sanki biz şu an kötüymüşüz de daha iyi olmak için belirtilen fix şeyleri yapmak zorundaymışız gibi... halbuki sabah saat kaçta kalktığım ya da kaç saat spor yaptığım değil kendi mutluluğum ve huzurum benim iyi olup, olmadığımı belirler.
Bence hayatta en önemli şey kendini mutlu hissettiğin halini bulmak bütün mesele bu 🥰🤗 en iyi versiyon altı baya açılması gereken bir konu. Kişiye göre olaylara göre değişir. Mutlu olduğun halini bulabilmek o işi yapıyor olabilmek bence peşinden koşulması gereken hal o hal. En mutlu olduğumuz işleri ve halleri bulan olalım inşallah🙏🏼💖
Aslında bu cümle duyulduğunda bence anlaşılması gereken; insanın ne olursa olsun canlı bir organizma oluşu ve bundan ötürü kendine has gereksinimleri olduğu, bu gereksinimler sağlandıkça da ‘en iyi versiyon’ denilen kavramın var olduğu olmalıdır. Çünkü günün sonunda, özellikle ‘fiziken’ sağlıklı olmak ya da bunu olabildiğince optimum tutmak beynen de pozitif karşılanacağı için, o anın içinde aslında bahsedilen en iyimizde olacağız. Tabii ki bu herkes için genel olmakla birlikte,(insanın özü ve sağlık temasında olması gereği), bahsettiğiniz önerilen çoğu şey baskı kurmaktan başka bir şeyi pekte temsil etmiyorlar.
Bu uygulamada okuduğum ilk yazı... Gerçekten buna ihtiyacım vardı. Resmen kaybolmuştum soru işaretleri arasında. Teşekkür öpücüklerimi gönderiyorum 💖
Ben teşekkür ederim. İlk yazı şerefine nail olmak da 💖💖💖
herkesin yolculuğunun farklı olduğunu ve 'parlama' zamanımı bulmamın geç olmasının beni yetersiz hissettiren bir şey olmaması gerektiğini sürekli kendime hatırlatıyorum. kalıplara uymamak veya kendimizi tanırken herkesin alıştığı yolların dışına sapmak bizi eksik biri değil aksine kendini bulmayı arzulayan bir kimse yapar. bu yazıda kendime bunları bir kez daha hatırlatmış oldum. teşekkür ederim :)
"Yetersiz hissetme alanı" yani cidden tam olarak bu ya 3 kelimeyle özetlenmis orda 🐱
Bu sabah karşılaştım ve bir bardak su kadar güzel geldi bu yazı :)
makine değil insan olduğumuzun farkına varmakta kişisel gelişimimize olumlu katkı sağlar diye düşünüyorum. benim de 2025 için "kendimin en iyi versiyonu olmak" kadar zor olmasa da birkaç bireysel hedefim var... bakalım kaçı gerçekleşecek :) kaleminize sağlık.
Merhabalar, sinir sistemi güçlendirme, esnek dayanıklılık ve farkındalık üzerine çalışan biri olarak bizim çalışmalarımızın ana odağı "topluluk oluşturmak"tır. Bunun için çok çabalıyoruz. Aldığım eğitimler, çalışmalarım, grup terapilerine ve psikodrama atölyelerine katılışım hep bu yüzden. Burada yeniyim o yüzden yazılarımdan göremezsiniz ama sosyal medyada ben ve benim gibi eğitmenler resmen bunu haykırıyoruz ve ülkemizde topluluk oluşturmak çok kolay olmuyor. Sanırım diğer dediğiniz şeyleri de yapıyorum. :) Sabah erken kalkmalar, su içmeler, "kendi en iyi versiyonun olma"dan aslında farkındalık ve şefkatle içindeki iyiyi parlatmalar, bir topluluğun içinde kırılgan olmayı araştırmalar... Zira paket olarak hepsi beraber geliyor. Aslında erken kalkmanın da dopamin seviyemizi ayarlamakla ve hormon dengemizle alakası var. Ama saati farklı işleyenleri de anlayabiliyorum... Şahsi amacım kimseyi kötü hissettirmek değil, ilham olmaktır. Genel görüşümü yazmak istedim. Sevgiler
Merhaba 😌 bu yazıda aslında sabah kalkanlar ya da kendilerine uygun bir rutin bulan insanları eleştirmiyorum. Derdim bunu reçete gibi pazarlayanlarla. Yani işte 3 ayda hayatını değiştir, yeni yıla en iyi versiyonunla gir. “That girl” ol gibi gibi bir sürü içerik var. Ve kendimize ne iyi geldiğini düşünmeden kısa yol gibi o içerikleri tüketip esas ihtiyacımız olan şeyleri göz ardı ediyoruz. Bizden sürekli verimli, sürekli daha iyi halimiz olmamız bekleniyor. Bunu da ne gerçekçi ne de sürdürülebilir buluyorum. 1 ay o reçeteyi uygulayıp sonra en ufak bi aksamada çok düşen insanlar tanıyorum böyle hissetmesek keşke. Sizin topluluk oluşturma adına çalışmalar yapmanıza çok sevindim keşke daha çok olsa ve daha görünür olsa bu çalışmalar. Hepimizin beraberliğe çok ihtiyacı var.
Tam burayı bir boomer gibi keşfederken cevap gelmesine çok sevindim! O konulardan ben de çok muzdaribim. Aslında konu şöyle maalesef (kişisel yaşadığım deneyim): Bu şekilde pazarlanmadığında insanlar sunduğumuz çalışmalara katılmıyorlar... Bunları bazıları çok başarılı pazarlıyor, ben onlardan değilim. Biraz daha ortaya karışığım. Umarım bir gün o çıtayı yükseltmeden kendimize bakabileceğimiz konusunu daha iyi anlatırız ve pozitif psikoloji odaklı grup çalışmalarımız dikkati çekerek yayılır. Buradan tanıştığımıza çok memnun oldum, sevgiler
Nasıl güzel geldi bu yazı bana, anlatamam! Kendimizin en iyi versiyonu olmak için harcayacağımız enerjiyi "kendine ait bir oda" (Virginia woolf) veya "ev" (Kurtlarla Koşan Kadınlar) bulmaya harcasak eğer, zaten bu tür tuzaklara düşmeyeceğiz. Neyse ki farkındalığımız ve farkındalığımızı yaşayan başka kadınlar. Kalemine sağlık.
Teşekkür ederim iyi gelmesine çok sevindim ❤️
Eline sağlıkkkk👏🏻✨️
"O tüm reçetelerin aksine bana bu sene iyi gelen şeyler spor, beslenme ya da sabah kalkmak değildi. Bir yere ait olmak, duymak ve duyulmak, anlaşılmak, paylaşmak iyi geldi. Bağ kurmak."